Alo Gamze?
Telefonun diğer ucundaki tanıdık ses Zeynep’e aitti.Saat 07.00'yi gösteriyordu ve günlerden Pazardı.Kısacası ''uyumak'' demekti..Benim için tek tatil günü olan canım pazar günüme de el konulmuştu sonunda.Saat 07.00'de kalkmıştım ya da kaldırılmıştım,her neyse...Ama oldukça sinir bozucu bir durumdu bu bayağı barizdi.Tabiiki belli etmemeye özen gösterdim ve en şirin ses tonumu takınarak ; '' Ne oldu Zeynep ,bu saate niye aradın ?'' diye sordum.
''Bence bugün seninle ve Çiğdem’le konuşmam gerek ‘’
''Pekala,bir sorun mu var yoksa?''
''Hayır,bir sorun yok.Sadece konuşmamız gerek.Ama meraklanma güzel haberlerim var size.''
''İyi bakalım.Saat ve yer söyle.''
''Öğlen 14.00 uygun,herzamanki kafede ''
Bilindik kalıplarla telefonu kapadım ve başımı direkt yastığa koydum.Uyumak için daha çok vakit vardı ama..Keyfim yoktu .İçimden çabuk kaçan keyfime ve uykuma lanet okuyarak banyoya doğru gittim.Duş alıp rahatlasaydım bari.
--------------------------
Banyodan çıkıp saçımı kuruladıktan sonra bornozumu çıkardım ve kıyafetlerimi giymeye başladım.Bir şort ve onunla aynı renkte gri bir askılı giymiştim.Daha buluşmamıza çok vardı.
Gıcırdayan merdivenlerden inip mutfağa vardığımda yukarıya kadar gelen kokunun o güzelim omlete ait olduğunu gördüm.Melek teyze yine döktürmüştü.
Odada bir köşede duran kitabı aldım elime.Okumak istedim ama okuyamadım.Müthiş sıkıcı bir gün...İnanır mısınız,makyaj ve modadan başka hiçbirşey bilmeyen kızlar kadar sıkıcıydı.O derece dehşet bi durumdaydım.
Telefonuma bakındım ve oyun oynayarak,twitterda,tumblr
Buluşmamıza az bir zaman kalınca gardrobumun başına geçtim.Ağzına kadar dolu olsa da bana hep boşmuş gibi gelen ve giyinecek birşey bulamadığım bu dolabın başında bu sefer fazla vakit geçiremezdim.O yüzden hızlıca karar aldım ve dar paça bir kot ve üstüne salaş yarasa kol,I LOVE BOYS baskılı bir bluz tercih ettim.Takı olarak uzunca 2-3 kolye ve sade bir yüzük takıştırdım.Ayakkabıda ise tercihim bordo converse'ten yana oldu.Aynada kendime baktım biraz...Sarı uzun saçlarım omzumdan dalgalar halinde ahenkle dökülüyordu.Galiba kendimde tek sevdiğim şey saçlarımdı çünkü övülecek tek güzel şey oydu.Ne de olsa kalın çerçeveli gözlük takan ve diş tellerine maruz kalan 19 yaşında bir kızdım.
Saate baktığımda artık çıkmam gerektiğini anladım.
Zaten 15 dakika sonra varmıştım.
Dışarıdan oldukça heybetli görünen kafenin teras katına-herzamanki masamıza-bakınca Zeynep’i gördüm.Adımlarımı sıklaştırdım.
Uzaktan beni gören Zeynep’e el salladım ve masaya varınca karşısına oturdum,ardından Çiğdem de 5 dakika gecikmeli de olsa geldi.Zaten erken geldiği de pek görülmemiştir.
Heyecanlı heyecanlı : ''Çok merak ettim .Ne söyleyeceksin?'' dedim Zeynep’e
Çiğdem de, ‘’Evet Zeynep Haydi.’’ diye diretti.
Zeynep, ‘’Bilin bakalım nereye gidiyoruz?Hayır demeyeceğinizi biliyorum.’’ Diyince gözlerimi kıstım .
Nereye ? diye direttik Çiğdemle.
Zeynep, ''Yaz kampına !'' diyiverdi.
Zeynep devam ederek, Ve..Biz Cenk’le nişanlandık....
Bunu söylerken yüz ifademizi merak ediyordu ve tepkimizi bekliyordu soran gözlerle...
Bense yalnızca şaşırmıştım.Ya da donup kalmıştım.
Ertesi gün evde yalnız kalıp bu yaz kampı meselesini düşünmeye başladım.Aslında yaz ayları benim için biraz sıkıcı geçiyordu.Oysa ki deniz,kum,güneş…Evet gayet de güzel olurdu.Onların da sorun çıkarmayacağını düşünüyordum..Çiğdem’i de Zeynep’i de tanıyorlardı ve bu kamplara giden birçok eşimiz dostumuz vardı.
Ahşap merdivenleri hızla çıkıp odama vardım.Şifonyerin yanındaki askıda çantam vardı.Beyaz çantanın ön gözünde de cep telefonum..Ah,ne de severdim kendilerini.
‘’Alo anne?’’ Sesimi azıcık endişeliymiş gibi çıkardım haliyle.
‘’Ne oldu Gamze ? Toplantım başlayacak birazdan.’’ Aceleci tavrı sinirime dokunurdu hep.
‘’Biz Zeynep ve Çiğdem’le yaz kampına gitmek istiyoruz da…’’ Utanıp sıkılmıştım tabii…
‘’Neredeymiş bakalım kamp?’’
‘’Uzak değil anne,Marmaris işte.’’ Niye böyle uzadı ki bu konuşma diye geçirdim içimden.Genelde kısa kesilirdi de.
‘’Git bakalım.Yazın evde oturacağına…’’ diyiverdi.Hayır,her şeyi de yüzüme vurmasalar şaşarım.
‘’Sahi mi?’’ dedim galiba şansımı zorlayıp vazgeçirme niyetinde felandım.Ne yapıyordum ben böyle şaşkoloz gibi.Kabul etti ya ,yetti işte.
‘’Evet …Daha ne bekliyordun,kızım.’’ Bu kadın iç sesimi okuyor felan olmalı.
‘’Tamam canım annem’’ dedim.Gerçekten de annem benim bitanem .
Telefonu kapadığımda inanılmaz bir sevinç kaplamıştı içimi.Marmaris’te mükemmel bir yaz geçirecektik.Evde oturup yalnızca kilo alan ve bilgisayarla ciddi düşünen bana elveda demeliyiz.İçimden sevinç çığlıkları atarak (o nasıl oluyorsa artık) mutfağa indim.
1 HAFTA SONRA…..
Biletler, elimde görünce tekrardan bir tuhaf oldum.Yıllardır böyle bir seyahate çıkmamıştım.Tuhaf bir olsa da,kilo verecektim var mıydı bundan iyisi? Galiba Şam’da kayısı..
Akşam olunca bavul sayım arttı haliyle.2 aylık bir tatildi bu neticede.Hergün olmasa da çoğu kez farklı bir şey giyeceğimi varsayarsak evet,bavul sayım gayet normaldi.Ne de bana çekmişler ama (!) .Laf aramızda beni anormal diye çağıranlar var…Hiç de bir kere.Ben anormal değil,çağımızın normallerinden olmama yanlısıydım.Öyle özentiliğe,çağın gerektirdiği şeyleri yapmaya gelemem ben.Neysem oyum.
Aşağı inince Murat’ı orada buldum.Kendileri benim 1. sınıftan beri yakın arkadaşımdır.Çok sıkıyız elbette.Ama gayet de iyi,düzgün biridir.Can ciğer kuzu sarmam.
‘’Gamze .Yine neyin peşindesin sen! ‘’ diye çıkıştı.Anlayamadım.
‘’Hop dedik ! Sen ne diyorsun oğlum,yine ne yapmışım bakalım benim haberim dahi yokken ? ‘’
‘’Tatile çıkıp da bana haber vermemene ne diyelim?
‘’Sorumsuzluk demek istiyorsan de alınmayacağım çünkü.’’
‘’Nasıl bu kadar rahatsın sen ? Ciddiyim ben Gamze.Hiç haber vermeyi aklından geçirmedin mi ? ‘’
‘’Herşey çok ani oldu.’’ Diyebildim o an..Halbuki o kimdi de bana hesap soruyordu ki !
‘’Araman bir dakikanı alırdı’’
‘’Pekala.Şimdi duydun oldu mu ?
‘’Zaten benim her hareketim agresiflik,seninkiler iyi hoş…Çok sorumsuzsun ‘’ Sesimiz inanılmaz yükselmişti o anlarda ikimizin de.
‘’Kusura bakma sana karşı bir sorumluluğum olmadığından sorumsuz felan değilim anlıyor musun?’’
Sustu ve çekip gitti.Murat benim yakın arkadaşımdı ama üstüme bu kadar düşmesi beni de yıpratıyordu onu da…Hem trip mi çekeceği ben.Aman aman,benden uzak Allah’a yakın olsun trip atacaksa.
Uçaktaydık..Uçak kalkalı yarım saat olmuştu.Çiğdem ile Oğuz ; Zeynep ile de Cenk gelmişti.Bense yine sayın sap idim..Ah ne mutlu ne mutlu (!) Sonra da soruyorsunuz sen niye böylesin….Yalnızlık başıma vurmuş bence benim..Ölüp giderim de sebebim yalnızlık olur.Zaten şu tipim…….Neyse ya bak yine düştü moralim..Vurdum kendimi çikolataya cipse.Ne de iyi ettim.Kötü gün dostu dediğin böyle olur olacaksa..Çikolata gibi cips gibi olur,iyi hissettirir.Olmayacaksa almayayım.
Turkuaz kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkıyı açtım.Başka diyarlara gidip geldim de haberi mi olmadı bilemedim.Kulaklığımda ayrı bir dünya olmalı.Herkesten iyi hissettiren…
Akdeniz turu için heyecanlıydım..Bekle beni MARMARİS !
İçimdense halen şunları mırıldanıyordum :
‘’Bu halde bana bikini de yakışmazsa camdan atlarım’’
BÖLÜM SONU
TUĞBA GEZİCİ.